“Hipertansiyon, kalp krizi ve felç riskini artırıyor”

Hipertansiyonun kardiyovasküler hastalıklar için en yaygın risk faktörü olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Dursun, “Kontrolsüz hipertansiyon; kalp krizi, inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği riskini ciddi şekilde artırır.Erken tanı ve düzenli tedavi ile bu riskleri en aza indirmek mümkündür” dedi. VM Medical Park Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. […]

Hipertansiyonun kardiyovasküler hastalıklar için en yaygın risk faktörü olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Dursun, “Kontrolsüz hipertansiyon; kalp krizi, inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği riskini ciddi şekilde artırır.Erken tanı ve düzenli tedavi ile bu riskleri en aza indirmek mümkündür” dedi.

VM Medical Park Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Dursun, kontrol altına alınmayan hipertansiyonun ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi.

Hipertansiyon (yüksek tansiyon), kanın atardamar duvarlarına yaptığı basıncın sürekli olarak yüksek seyretmesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık problemidir. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Dursun, kan basıncının 140/90 mmHg ve üzeri ölçümlerde hipertansiyon olarak değerlendirildiğini belirterek, “Kan pompalandığında ölçülen en yüksek basınç sistolik (büyük tansiyon), dinlenme halindeki en düşük basınç ise diyastolik (küçük tansiyon) olarak adlandırılır. İdeal değerler ise 120/80 mmHg civarında olmalıdır” diye konuştu.

“En önemli risk faktörlerinden biri”

Hipertansiyonun en sık yaş ve genetik faktörlerle ortaya çıktığını, bu durumun “esansiyel hipertansiyon” olarak adlandırıldığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dursun, aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam, obezite, sigara ve alkol kullanımı, diyabet ve stresin de hipertansiyon gelişimini hızlandıran unsurlar olduğunu vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Dursun, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 30-79 yaş arası yaklaşık 1,28 milyar yetişkin hipertansiyon hastası bulunuyor. Bu kişilerin yüzde 80’inden fazlasının tansiyonu kontrol altında değildir. Ülkemizde de her üç hastadan ikisinin kan basıncı kontrolsüzdür. Fazla tuz tüketimi, obezitenin giderek artması, ilaçların düzensiz kullanılması, sigara ve stres bu tablonun başlıca nedenleridir” dedi.

“Kalp krizi ve felç riskini artırıyor”

Hipertansiyonun kardiyovasküler hastalıklar için en yaygın risk faktörü olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Aydın Dursun, “Kontrolsüz hipertansiyon; kalp krizi, inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği riskini ciddi şekilde artırır. Ayrıca inmeye sebep olan atriyalfibrilasyon dediğimiz ritim bozukluğunun da en sık nedenlerinden biridir. Özellikle Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda hipertansiyon riski daha yüksektir. Dirençli hipertansiyon kalp-damar hastalıkları ve tüm nedenlere bağlı ölüm oranlarını artırır” açıklamasında bulundu.

“Tedavi kadar korunmak da önemli”

Hipertansiyonun düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Dursun, şu önerilerde bulundu: “İlaçlar mutlaka düzenli kullanılmalı, tedavi aksatılmamalıdır. İdeal kilo için sağlıklı bir beslenme programı uygulanmalıdır. Tuz tüketimi azaltılmalı, sigara ve alkol bırakılmalıdır. Düzenli yürüyüş ve egzersiz tansiyon kontrolüne yardımcı olur. Düzenli hekim kontrolleri ihmal edilmemelidir. Şiddetli horlaması olan kişiler KBB veya Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.”

“Hipertansiyonu küçümsemeyin”

Hipertansiyonun sessiz ve sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Dursun, “Pek çok kişi hipertansiyonun farkında değil veya tedavisini aksatıyor. Halbuki kontrol altına alınmadığında kalp, beyin ve böbrek gibi hayati organlarda ciddi hasarlara yol açıyor. Erken tanı ve düzenli tedavi ile bu riskleri en aza indirmek mümkündür” dedi.

Exit mobile version