Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bakan Göktaş: “Aile dinamik nüfus yapısını korumak, savunma sanayi kadar stratejik öneme sahiptir”

Türkiye’de 86 milyonluk nüfusunda genç ve dinamik yapının her zaman

Türkiye’de 86 milyonluk nüfusunda genç ve dinamik yapının her zaman güç teşkil ettiğini belirten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Ancak 2000’li yılların başında vatandaş yaş ortalamasında 25 yaş altı nüfusumuz çoktu. Ancak şimdiler ülke ortalamamız 34 yaşındadır. Hızlıca yaşlanıyoruz. Aile dinamik nüfus yapımızı korumak hakikaten stratejik bir adımdır. Ben savunma sanayi kadar stratejik olduğunu düşünüyorum. Şayet bu şekilde devam edersek, çalışabilecek durumda olan gencimiz olamayacak. Bundan da en çok sanayiciler etkilenecektir” dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımlarıyla Oda Hizmet Binası’nda gerçekleşti. Toplantıya, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, meclis üyeleri ve sanayici iş adamları katıldı. Dinamik aile nüfusunun önemine değinen Bakan Özdemir Göktaş, “Türkiye’nin 86 milyonluk ülke olduğunu, genç ve dinamik yapımız her zaman bizim gücümüz olmuştur. Ancak 2000’li yılların başında vatandaş yaş ortalamasında 25 yaş altı nüfus sayışımız çoktu. Ancak şimdiler ülke ortalamamız 34 yaşındadır. Hızlıca yaşlanıyoruz. Nüfusumuz da yaşlanıyor. Tüm dünyada olduğu gibi, bununla beraber, yaşlanan bir nüfusla birlikte önümüzde farklı sınamalardan geçme ihtimalimiz çok yüksektir. Benim dedem Afyon’dan Belçika’ya işçi olarak göç etmiştir. Göç etmesinin sebebi, Avrupa’nın yaşlanıyor olmasından kaynaklı iş gücüne cevap veremeyecek olmasıydı. Aile dinamik nüfus yapımızı korumak hakikaten hepimiz için stratejik bir adımdır. Ben savunma sanayi kadar stratejik olduğunu düşünüyorum. Şayet bu şekilde devam edersek, çalışabilecek durumda olan gencimiz olamayacak. Bundan da en çok sanayiciler etkilenecektir. Bu çerçevede aile demek, nüfus demek, genç ve dinamik nüfus yapımızı korumak aslında hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.

“Gençlere ’evlen evlen’ demekle olmuyor. Destek olmalıyız”

Genç ve dinamik nüfus yapısı, sağlam ailelerden oluştuğunu belirten Bakan Göktaş, “Çalışma ortamlarında da sağlam aileler için imkanlar sağlamak zorundayız. Kreş desteği buna bir örnektir. Çalışanlar böylelikle daha mutlu aileler oluşturabilir. Gençlerimize evlenin evlenin diyoruz. Ancak gençlere ‘evlen evlen’ demekle olmuyor. Onlara gereken desteği ve imkanları sağlamak zorundayız. Bu çerçevede genç ve dinamik nüfus yapımızı korumak her zamankinden daha önem arz etmektedir. Çünkü önümüzdeki dönemlerde yaşlanmaya devam edeceğiz. Genç ve dinamik nüfusumuzu korumak için halen avantajlı durumdayız. Ancak alarm seviyesindeyiz. Bu çerçevede hepimizin üzerine görevler düşmektedir. Sanayiciler olarak yapmak istediğiniz bütün çalışmalara yardımcı olabiliriz. Genç evlenmek isteyen çiftlere yönelik yapacağınız destekler gerçekten bu çerçevede önemli adımlardan biri olacaktır. Biz devlet olarak aile ve gençlik fonunu hayata geçirdik. Özel sektörle ve tüm toplumla birlikte bu konuya el atarak seferberlik ilan etmek zorundayız. Aile dostu ekosistemi birlikte inşa edebiliriz” dedi.

Bursa’nın sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de kalkınma vizyonunu taşıyan bir şehir olduğunu belirten Bakan Özdemir Göktaş, “Otomotivden tekstile, makineden gıdaya uzanan üretim zinciriyle Türkiye’nin ekonomisine güç kazandırıyor. Aynı zamanda sosyal kalkınmanın, dayanışmanın ve girişimci ruhun da örnek şehirlerinden biri olmayı sürdürüyor. Ekonomik büyüme, ancak sosyal gelişmeyle birlikte anlam kazanır. Refahı sürdürülebilir kılmanın yolu, güçlü işletmeler kadar güçlü ailelerden, üretken bireylerden ve adil bir toplumsal düzenden geçer. Bu anlayışla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, Türkiye’nin ekonomik dinamizmini besleyen

sosyal zemini güçlendirmek için çalışıyoruz. İstihdamda, üretimde, ihracatta başarı hikâyeleri yazan Bursa’mızın sosyal kalkınmada da öncü olmasını istiyoruz. Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların istihdamda yer almasını ve sosyal refahın kalıcı hâle gelmesinin önemsiyoruz. Bu çerçevede, kadın kooperatiflerimizi güçlendiriyor, kadın girişimciliğini destekliyoruz. ADEM ve SODAM’larla kadınların yeteneklerini kazanca dönüştürmesini sağlıyoruz. Engelli bireylerimizin istihdama katılımını artırmak için korumalı iş yerlerine teşvikler veriyoruz. İstihdamı ve üretimi destekleyen sosyal politikalarımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz” dedi.

“Aileyi sadece bir sosyal birim değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel dayanıklılığın da temeli olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle ilan ettiğimiz ’2025 Aile Yılında’, tüm politikalarımızı kalkınmanın öznesi olan aileyi güçlendirecek biçimde şekillendiriyoruz” ifadelerini kullanan Bakan Göktaş, “Bu doğrultuda, bakım hizmetlerinden esnek çalışma modellerine kadar, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştıracak yeni modeller geliştiriyoruz. İş dünyasıyla el ele vererek çalışma yaşamında dengeyi ve nesiller arası dayanışmayı sağlayan adımlar atıyoruz. Bunun yanı sıra, aile dostu işyeri modellerini yaygınlaştırıyoruz. Hedefimiz aileyi koruyan, çalışanların iş-yaşam dengesini gözeten bir iş kültürünü yaygınlaştırmak. Bu çerçevede bin 205 firma, evlenecek çalışanlarına üç net asgari ücret, çocuk sahibi olacaklara iki net asgari ücret destekte bulunacak. Diğer yandan, iş dünyası ile sosyal sorumluluğu uzun vadeli bir değere dönüştürmek istiyoruz. Bu çerçevede kurumsal hayırseverliği bir sosyal dayanışma kültürü olarak yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Çalışanların çocuklarına yönelik kurumsal kreşlerin yaygınlaştırılmasını değerlendirebiliriz. Yaşlı ve engelliler için bakım evi ve gündüzlü destek merkezlerinin artırılması yönünde iş birlikleri kurabiliriz. Birlikte atacağımız her adım, hem aileyi güçlendiren hem de toplumun geleceğine yapılan bir yatırım olacak. Sosyal refahın kalıcı olabilmesi için üretimle dayanışmanın el ele yürümesi gerekir. Bugün dünyada rekabet sadece üretimle değil. İnsan kaynağının niteliğiyle, aile yapısının direnciyle ve toplumun sosyal bütünlüğüyle kazanılıyor. Bu sebeple biz, üretimi desteklerken aynı zamanda sosyal adaleti, fırsat eşitliğini ve toplumsal kapsayıcılığı da güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Kadın istihdamını teşvik eden, gençlerin mesleki becerilerini artıran, sosyal sorumluluk bilincini güçlendiren her girişimin yanındayız” dedi.

“Geride bıraktığımız 102 yıl, her türlü zorluğa rağmen, milletimizin emeğiyle, sabrıyla, üretim azmiyle ve adanmışlığıyla yazdığı büyük bir başarı hikayesidir” diyen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında birkaç küçük atölyeyle başlayan üretim yolculuğumuz, bugün kişi başına düşen gelirin 15 bin doları aştığı, ihracatın 270 milyar dolara ulaştığı ve emeğimizin 200’den fazla ülkeye taşındığı güçlü bir kalkınma öyküsüne dönüştü. Bu yükselişte Bursa her zaman öncü bir rol üstlendi. Merinos, İpek-İş ve Gemlik Suni İpek fabrikalarıyla başlayan sanayi hamlemiz, ülkemizin ilk organize sanayi bölgesinin kurulmasıyla yeni bir vizyona dönüştü. Ekonomi tarihimizin birçok dönüm noktası, Bursa’nın ufku, girişimci ruhu ve çalışkan insanlarının gayretiyle şekillendi. Bizler de bu büyük mirası çok daha güçlü bir geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı olarak tanımladığımız bu dönem, devletlerden çok şehirlerin enerjisiyle yükselecek bir çağdır. Bu çağın üretim gücü, teknoloji üssü ve yenilik merkezi ise işte burada, Bursa gibi şehirlerden yükselecektir. Bu çatı altında aldığımız kararlarla Bursa’da üretim gücümüzün, ticaret kültürümüzün ve sanayimizin köklü birikimini yeni ufuklara taşıyoruz. TEKNOSAB ile yüksek teknolojinin, dijital dönüşümün ve yeşil üretimin kalbini inşa ediyoruz. GUHEM ile gençlerimize gökyüzünü hedef gösteriyor, Bursa’mızı uzay ve havacılık alanında ülkemizin öncü şehirlerinden biri yapıyoruz. BUTEKOM ile sanayimize çağ atlatan Ar-Ge ve mükemmeliyet merkezleri kuruyor, yaşam boyu eğitim merkezimiz Bursa Business School aracılığıyla iş dünyamıza küresel rekabetin gerektirdiği bilgi, vizyon ve liderlik becerilerini kazandırıyoruz. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, geleceği bugünden inşa eden bir anlayışla çalışıyoruz. Bütün bu çabalarımızın tek bir amacı var, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize güçlü bir Türkiye bırakmak. Araştıran, sorgulayan, milli ve manevi değerlerine bağlı, aynı zamanda yeniliğe açık bir nesil yetiştirmek en büyük sorumluluğumuzdur” diye konuştu.

Ailenin bir kavramdan çok daha fazlası olduğunu belirten Başkan Burkay, “Aile, milletimizin en sağlam kalesi, kültürümüzün en derin köküdür. Aile güçlü olursa toplum da güçlü olur; aile zayıflarsa toplum da zayıflar. Bakanlığımızın bu alanda attığı adımlar, çocuklarımızdan yaşlılarımıza kadar uzanan güçlü bir dayanışma yapısı oluşturmuştur. İş dünyası olarak bizler de bu kapsamda üzerimize düşen her sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.