Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İnegöl’den Bosna’ya gönül köprüsü

Bosna Hersek’te 11 Temmuz 1995’te yaşanan ve 8 bin 372

Bosna Hersek’te 11 Temmuz 1995’te yaşanan ve 8 bin 372 masumun katledildiği Srebrenitsa Soykırımı’nın 30.Yılında İnegöl Belediyesi, Uluslararası Aliya Düşünce Derneği ve İnegöl Bosna Hersek Derneği iş birliğinde düzenlenen programda 8 bin 372 şehit dualarla anılırken, “Dinmeyen Acı: Srebrenitsa” sergisiyle de hafızalar tazelendi.

“Unutulan soykırım tekrarlanır” diyen Aliya İzzetbegoviç’in sözünden hareketle her yıl düzenlenen anma programları kapsamında, bu yıl da İnegöl’de anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. İnegöl Belediyesi, Uluslararası Aliya Düşünce Derneği ve İnegöl Bosna Hersek Derneği iş birliğinde düzenlenen programda, Srebrenitsa Katliamı bir kez daha unutulmamak ve unutturulmamak adına anıldı.

İnegöl Belediyesi’nin yeni hizmet binasında düzenlenen etkinlikte ise soykırımda hayatını kaybeden 8 bin 372 kişi için dualar okundu. Anma programı kapsamında ayrıca, soykırımın izlerini ve acı hatıralarını yansıtan 20 fotoğraftan oluşan “Dinmeyen Acı: Srebrenitsa” sergisi de vatandaşların ziyaretine açıldı. Başkan Alper Taban ve beraberindeki heyet, sergiyi inceledikten sonra konferans salonuna geçti. Dualarla başlayan anma programı şiir okuma ve konuşmalarla devam etti.

İlk olarak programda konuşma yapan İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Fikret Doyan İnegöl Belediyesi’ne anlamlı organizasyonda ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederek, “Bugün bir şehrin bir halkın bir insanlığın sustuğu günü anıyoruz aslında. 1995’de Srebrenitsa’da insanlar değil umutlar, annelerin duaları, çocukların hayalleri katledildi. 8 bin 372 can Müslüman oldukları için göz göre göre dünyanın sessizliği eşliğinde alındılar hayattan. Bazıları daha 13 yaşındaydı. Kiminin babası, kiminin kardeşi kiminin oğlu vuruldu. Orda göz göre göre toplu mezarlara sığmayan bir acı bu aslında. Anneler o günden bu yana beyaz tülbentleri ile adalet arıyorlar. Srebrenitsa sadece bir soykırım değil, dünyanın ne kadar susabileceğini, vicdanlarının ne kadar körleşebileceğinin adıdır aslında. Ama biz susmuyoruz, unutturmuyoruz. Çünkü adalet unutmayanların umududur. Çünkü barış hatırlayanlarla kurulur. Bugün Srebrenitsa’da kaybettiklerimizi ve insanlığın kaybettiklerini kalbimizin en derinlerinden anıyoruz. Ruhları şad, hatıraları sonsuz olsun. Unutmadık, unutturmayacağız. Srebrenitsa acının adı aynı zamanda direnişin, onurun, annelerin gözyaşlarıyla yoğrulmuş duasıdır. Dün Srebrenitsa katliam yapanlar, aynı şeyin bir benzerini Gazze’de yapıyorlar. Yapanlar aynı, soykırıma uğrayanlar aynı. Gazze’de de, Bosna’da da dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir canı, masum bir canı katleden kim olursa olsun biz onları her zaman lanetliyoruz” dedi.

Uluslararası Aliya Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Sert, Bosna’da yaşanan trajedinin sadece bir savaş değil, insanlığın ortak vicdan sınavı olduğunu vurgulayarak, Aliya İzzetbegoviç’in fikirleriyle Bosna’nın bir arada yaşamanın umudu olduğunu ifade etti. Sert konuşmasında, “Bosna’nın genelinde ikiyüz elli bin insan katledilmiş, 50 bin insan da gazi olarak kalmıştı. Trajedi gerçekten çok büyük. Nitekim Aliya İzzetbegoviç diyor ki; “Bosna sadece Balkanlardan oluşan bir toprak parçası değil, bir fikirdir, bir düşüncedir. Bosna bir idealdir Bosna farklı dinlerin, farklı ulusların, farklı kültürlere ve geleneklere mensup insanların bir arada yaşayabileceği bir inançtır.” Bu bir fikirdir ve bu inanç sonsuza dek gömülmek istendi, insanca beraber yaşama rüyasına geri dönmemek üzere yok edilmek istendi Bosna’da. Avrupa’nın ortasında bütün dünyanın sessiz kaldığı bir dönemde savaş bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın yaptıklarının yanında dost bildiğimiz ülkelerin sessiz kalmasıdır” dedi.

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Srebrenitsa’da yaşanan acıların hâlâ taze olduğunu vurgulayarak, bu zulmün unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini belirtti. Başkan Taban, Müslümanların ancak eğitimle, birlikle ve bilgiyle güçlü olabileceğine dikkat çekti. Başkan Alper Taban konuşmasında, “Aslında konuşulabilecek çok şey var. Acı bitmedi, zulüm bitmedi. Yani bundan 30 yıl önce yaşanan bu vahşet bu zulüm bugün de devam ediyor. Tabii ki bunu hatırlamak çok değerlidir. Bunu unutmamak, gelecek nesillere aktarmak çok önemli. Ama gelecek neslimiz bunları hiç unutmamak ve unutturmamak adına dimdik ayakta olmalı. Müslümanlığın savunucusu, İslam’ın bekçisi olmaya devam etmeleri gerekiyor. Bir daha bu acıların yaşanmaması adına biz bunun bir tarafında olmak zorundayız. Çünkü hayatta varoluş sebebimiz belli. İstikametimiz belli. Bizim hepimizin ortak noktası Müslüman olmamız. Bizler buna uygun yaşayıp hareket etmek zorundayız. Eğitim, bir ve beraber olmak bunlar bizim başarmamız gereken konular. Evet fikirler ayrı olabiliyor, düşünceler ayrı olabiliyor. Hiç önemli değil. Bunlar bizim zenginliğimiz. Ama biz Müslümanız. Özellikle bir Müslümanın bir yerde canı yanıyorsa, bizimde aynı duygu ve düşünceler içerisinde yer almamız gerekiyor. Ne yapabiliriz bunu düşünmemiz gerekiyor. Bunun yolunun da güçlü olmaktan geçtiğini düşünüyorum. Bugün zulmedenler bize nasıl bu zulmü gerçekleştiriyorlar, niye onlara dur diyemiyoruz? Demek ki bunlar bilgiye bizden daha çabuk erişiyorlar. Bizim bu bilgiye eğitimle, ilimle, bilim ile daha çok hemhal olup, her türlü bilgiyi elimizde tutuyor olmamız gerekiyor. En büyük sermayemiz bilgi ve bu da eğitimle gerçekleşebilir. Cenab-ı Allah ilk olarak oku demiş. Dememiş ki ye iç gez. Oku demiş. Yani bunun bir hikmeti yok mu? Mutlaka var. Sonuç olarak eğitimden kopmadan bilinçlenerek, belli bir istikamet doğrultusunda çok çalışmamız lazım. Güçlü olursak, bir ve beraber olursak başarabiliriz. Rabbim tüm ecdadımızın ruhlarını şad, makamlarını cennet eylesin” dedi.