Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Psk. Raziye Büke

Hiç yok, “Var”dan çoktur

Yaratıcılık kendinden önce gelen hiçten türer” der Rollo May Yaratma Cesareti adlı kitabında.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre Rollo May’in bahsettiği “yaratma“nın tanımı zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak anlamlarına gelmektedir.

Yani o zamana kadar görülmeyen bir şeyin olmayışını bize hissettiren ne olabilir de biz yaratma edimi içinde buluruz kendimizi.

Daha önce görülmemiş bir şeye duyduğumuz ihtiyacın kaynağı nedir? Buna farklı yanıtlar verilebilir belki ama benim aklıma ilk gelen şeyleri sıralayacak olursam belki gündelik yaşantımızı kolaylaştıran ürünler olabilir örneğin belki sonraları olur da elimizdeki telefonların şarj problemi için keşke yakınımızdaki bir başka telefondan şarj aktarımı gerçekleştirebilsek diye düşünürdüm önceden. Olsa fena olmazdı da powerbank diye bir ürün yaratıldı.

Duyduğum ihtiyaçtan kaynaklı belki buna yönelik teknolojik bir ürün hiç ortada yok iken, bu ihtiyaçtan doğabilir. İşte bu biraz insanın kendi sınırlarını genişletmeye daha konforlu bir yaşantı sürmeye motive olması ile ilgili olabilir. Mevcut konforunun da ötesinde bir şey..

Mesela dil, konuşma. Dil düşünceyi ifade aracıdır, insanın kendisini anlatma ihtiyacından
doğan bir insan elinin ürünüdür. Babıldamaktan, anlamsız hecelerin birleşiminden son kertede
geldiğimiz halimiz ortadadır.

Ya da hiç olmayan yollar üzerinden yeniden patikalar açılabilir, yeniden yollar çizilebilir, hiç çıkış yolu olmayan, olmadığını düşündüğümüz her şey için yeniden yollar inşa edilebilir. En çıkmaz sandığımız yolların çıkışı, belki de çıkmaz oluşu.. bir çıkışa ihtiyacınız var ve buna ulaşmak ancak ve ancak sizin bulacağınız yol ile mümkün.

En sevdiğim, en ilham aldığım Elisabeth Kübbler Ross alıntısı:

Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.”

Bahsettiği diplerden kendi çıkış yolunu bulmuş olan insanlar da tam da kastettiğim çıkmaz yolun çıkmaz oluşunu kabullenip yeni bir yol yaratanlar..

Ve ben de şu şekilde bitirmek istiyorum : “Hiç yok, ‘var’dan çoktur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER